Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından; nitelikli yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre SPK tarafından belirlenmiş varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla portföy yönetim şirketleri ve gayrimenkul portföy yönetim şirketleri tarafından süreli veya süresiz olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan malvarlığı olarak tanımlanmıştır.
Gayrimenkul yatırım fonları, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 54’üncü maddesi kapsamında III-52.3 sayılı Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği ile düzenlenmektedir.
Gayrimenkul yatırım fonları, yatırımcılara nitelikli gayrimenkul projelerine yatırım yapma ve bu projelerin getirisinden faydalanma imkânı sunan, profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen fonlardır. GYF'ler, yatırımcıların çeşitli gayrimenkul projelerine bütçeleri ölçeğinde kolaylıkla yatırım yapabilmelerini ve klasik gayrimenkul yatırımına (konut, işyeri vs. bağımsız bölüm satın alma, tapu sahibi olma) göre ilave çok sayıda avantaj da sağlar.
Örneğin bireysel bir yatırımcı açısından ele aldığımızda, bir gayrimenkul yatırımı yapmak için yeterli bir bütçeye sahipsek bir mülkü parasını verip tapusunu alarak satın alabiliriz. Daha sonra yine bireysel çabamızla bu mülkü kiraya verebilir veya maliyetimizin üzerine kar ekleyerek satabiliriz. Bu süreç çok sayıda riski de beraberinde getirmektedir. GYF’lerde ise durum bundan farklıdır. Büyük çaplı bir projede (örneğin bir AVM projesi) toplam kira gelirine biz de bütçemiz oranında ortak oluruz (örneğin 100.000 TL) ve oradaki profesyonel yönetim kurgusuyla minimum risk alarak maksimum kazanç elde edebiliriz. Bugün bir konut veya ticari mülk almak için milyonlarca TL paraya ihtiyacımız varken GYF’lerde çok daha düşük bütçelerle hisse satın alıp yatırım yapabiliriz.
Kurumsal olarak büyük çaplı bir yatırım yapmayı düşünen şirketler açısından ele aldığımızda ise GYF’ler, bireysel olarak sınırlı sayıda kişiye bağımsız bölüm satış veya kiralaması yapmak yerine çok sayıda küçük yatırımcının bir araya gelmesinden oluşan finansal gücü yatırım için kullanabilme imkânı sunmaktadır. Bu model belirli özelliklere sahip yatırımlar için her açıdan kazan-kazan modeli bir program önümüze koymaktadır.
SPK’ya göre fonların portföyünde yer alabilecek varlık ve işlemlerden, gayrimenkuller ve gayrimenkule dayalı hakların değerlendirilmesinden elde edilebilecek kazanımları bu yazı kapsamında ele alacağız.
Günümüzde gayrimenkul yatırımı, finansal portföylerin önemli bir parçası haline gelmiştir ve bu alanda birçok farklı yatırım seçeneği mevcuttur.
Son yıllarda, özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren gayrimenkul yatırım fonları (GYF'ler), yatırımcılar arasında popülerlik kazanmıştır.
İnşaat sektöründe gayrimenkul yatırım fonlarının avantajlarını incelediğimizde çeşitli konularda verimli kazanımlar sağlanabildiğini görmekteyiz. Bu kazanımları şu şekilde gruplandırabiliriz:
Çeşitlendirme:
Gayrimenkul yatırım fonları, yatırımcılara geniş bir gayrimenkul portföyüne erişim sağlar. Bu fonlar, farklı tipte gayrimenkullere yatırım yaparlar; konut, ticari, endüstriyel veya karma kullanımlı gayrimenkuller olabilir. Bu çeşitlilik, yatırımcıların risklerini dağıtmasına ve portföylerini dengelemesine olanak tanımaktadır.
Profesyonel Yönetim:
GYF'ler, genellikle profesyonel portföy yöneticileri tarafından yönetilir. Bu yöneticiler, pazar trendlerini izler, gayrimenkul değerlerini analiz eder ve portföyleri optimize ederler. Bu sayede, bireysel yatırımcılar, uzmanların deneyim ve bilgisinden faydalanarak daha etkili bir şekilde yatırım yapabilirler.
Likidite:
Gayrimenkul yatırım fonları, gayrimenkulün fiziksel olarak sahip olunan mülklerinden farklı olarak, daha yüksek likidite sağlarlar. Yatırımcılar, gayrimenkul yatırım fonlarını satın almak veya satmak için belirli bir işlem sürecini takip edebilirler. Bu durum, yatırımcıların ihtiyaç duydukları zaman nakit paraya erişimini kolaylaştırır.
Dönemsel Gelir Elde Etme:
GYF'ler ticari mülkler üzerinden genellikle kira geliri elde ederler ve bu geliri yatırımcılara dağıtırlar. Bu, yatırımcıların düzenli gelir elde etmelerini sağlar ve pasif bir gelir kaynağı oluşturur. Ayrıca, gayrimenkul değerlerindeki artışlar da yatırımcılara sermaye kazancı sağlayabilir.
Vergi Avantajları:
Gayrimenkul yatırım fonları, bulunduğu ülke mevzuatına göre vergi avantajlarından faydalanır. Örneğin, belirli koşullar altında, GYF'lere yapılan yatırımlar vergi avantajlı olabilir ve yatırımcılar vergi avantajlarından faydalanabilirler. Bu, yatırımcıların brüt getirilerini artırır ve vergi yükünü azaltır.
Ülkemizde GYF’ler katılım belgesi sahiplerine kâr payı dağıttığında, iki yıldan fazla süreyle elde tutulan GYF katılma paylarından elde edilen kazançlara %0 oranında vergi tevkifatı yapılır. Gerçek kişiler GYF’den elde ettikleri gelirler nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermezler. Bunun gibi daha çok sayıda vergisel avantaj bulunmaktadır.
Düşük Giriş Eşiği:
Gayrimenkul yatırım fonları, tek bir mülk satın almak için gereken büyük sermaye miktarına kıyasla daha düşük giriş eşiği sunarlar. Bu, küçük bütçelere sahip yatırımcıların da gayrimenkul piyasasına erişimini sağlar ve portföylerini çeşitlendirmelerine olanak tanır.
Erişim Kolaylığı:
GYF'ler, genellikle borsalarda işlem gören yatırım araçları olarak da sunulabilirler. Bu sayede, yatırımcılar kolayca bu fonlara erişebilir, satın alabilir veya satabilirler. Ayrıca, çoğu GYF'nin çevrimiçi platformlarda işlem gördüğü düşünüldüğünde, erişim daha da kolaylaşır.
Gayrimenkul yatırım fonları, inşaat sektöründe yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için bu yazı içeriğinde ifade etmeye çalıştığımız gibi çeşitli avantajlar sunar. Bu fonlar, çeşitlendirme, likidite, gelir elde etme ve vergi avantajları gibi faktörlerle birlikte, profesyonel yönetim ve düşük giriş eşiği gibi özelliklerle yatırımcılar için çekici bir seçenek haline gelirler. Bu sistem yatırımcı gruplar için de yatırım stratejisini geliştirirken önemli bir alternatif model sunar. Ancak, her yatırım kararı gibi, gayrimenkul yatırım fonlarına yatırım yapmadan önce dikkatli bir araştırma ve değerlendirme yapılması önemlidir.
Selam ve saygılarımla,