Bir şeye karar verme sürecinde, çeşitli alternatifler arasından istenilen amaca en uygun seçeneği belirlemek için nasıl bir işlem yapmak (veya hangi bilimsel metodu uygulamak) bizi en doğru sonuca ulaştırır?
Hayatımız boyunca karşılaştığımız ve karar almamız gereken hemen hemen tüm durumlarda, bilinçli ya da bilinçsizce çok kriterli bir karar verme sürecinden geçeriz. Bu durum yeni bir bilgisayar alırken de büyük ölçekli yeni bir yatırıma karar verme sürecinde de geçerlidir.
Matematiksel olarak hesaplanabilir konularda seçim yapmak basittir. Ama sübjektif kriterlerin devreye girdiği, hesaplanabilmesi zor bileşenlere sahip ve çok sayıda etkene bağlı seçim süreçlerinde objektif değerlendirme yapabilmenin en iyi yolu, ele aldığımız konuyla ilgili en etkili yöntemi belirlemek ve o doğrultuda gerekli işlemleri takip etmektir.
Literatürde çok kriterli karar verme faaliyeti, birçok kriterin en uygun hale getirildiği alternatif çözüm seçenekleri arasından en iyisinin seçilmesi süreci olarak tanımlanmaktadır.
Turizm sektörü özelinde konuyu ele aldığımızda sorulması gereken soru; işletmemize en doğru tedarikçiyi seçebilmek için hangi kriterlere göre değerlendirme yapmamız gerektiğidir. Standart bir şartname kullanılarak büyük oranda fiyat odaklı bir satın alma süreci bizi ne kadar başarılı bir sonuca götürebilir? Bu zor süreçte işletmelerin kullanabileceği bilimsel bir yöntem olması toplam değer üretimi açısından faydalı olacaktır.
Tedarikçi belirleme çerçevesinde ele alındığında turizm sektöründeki işletmeler açısından en doğru tedarikçi seçiminin Analitik Hiyerarşi Proses (AHP) yöntemiyle yapılabileceğini söyleyebiliriz.
AHP yöntemi, 1977 yılında Thomas L. Saaty tarafından geliştirilen geniş bir alanda kullanıma sahip çok amaçlı karar verme yöntemlerinden biridir. Karar vermek için çok sayıda kriter bulunan durumlarda karar vericiye yardımcı olan bu metot, özellikle öznelliğin olduğu pozisyonlarda etkili bir karar verme yöntemidir. Belirsizliklerin veya tolere edilmesi gereken hususların fazlalığının bulunduğu durumlarda Bulanık Analitik Hiyerarşi Proses (BAHP) yöntemi de tercih edilmektedir.
Çok teknik detayları ve uygulama örnekleri bulunan bu yöntemlerin, akademik açıklamaları yerine genel değerlendirmesini ve turizm alanındaki kullanım şekillerini bu yazı içeriğinde ele alacağız.
AHP dört aşamadan oluşmaktadır. Tanımlama, karşılaştırma, sentez ve kontrol olarak ana başlıklarda toplanan aşamaların hiyerarşik düzende takip edilmesi önemlidir. Bu süreci turizm işletmelerindeki ihale metodolojisinde uygulamak herkes açısından fayda sağlayacaktır.
Bu yöntem, tedarikçilerin kendileri açısından değerlendirilme kriterlerine uyumlarını sağlayabilmek için toplam kaliteyi artırma stratejileri geliştirmelerine, işletmelere ise en doğru şekilde satın alma süreci yöneterek verimli bir mal veya hizmet alımına katkı sağlayacaktır.
Herhangi bir turizm işletmesi bünyesinde yapılacak belirli bir konudaki satın alma işleminde tedarikçi belirleme süreciyle ilgili bir örnekle devam edelim. Analitik Hiyerarşi Proses (AHP) uygulamasıyla belirleyeceğimiz ana kriterler; fiyat, güvenilirlik, üretim kapasitesi, teslimat performansı, ürün kalitesi, referans ve ödeme kolaylığı gibi başlıklarda toplanabilir. Bu başlıklarla oluşturulacak ikili karşılaştırma matrisine göre her bir kriterin diğer kriterler karşısındaki öncelik sıralaması puanlanır. Tüm puanlar hesaplanarak her bir kriterin göreli öncelik toplam puanı belirlenir. Bu çalışma sonucunda diğerlerine göre en yüksek puanı alan kriter veya kriterlerin daha öncelikli olduğu hesaplanarak karar verme sürecinde etkili bir veri olarak değerlendirilebilir. Bunun sonucunda matrisin tutarlılık oranı da belirlenmiş olacaktır.
Son olarak kriterlere göre firma öncelikleri ve tutarlılık oranları başlığıyla tüm firmalar bu kriterlere göre listelendiğinde her bir firmanın göreli öncelik puanlaması ortaya çıkacaktır. Bu puanlama tedarikçilerin işletme sahibi nazarında objektif değerlendirme yaklaşımına göre incelenebilmesini sağlayacak ve bu rekabet ortamı kalite çıtasını da yukarılara doğru taşıyacaktır.
Kurumsal olarak yönettiğimiz projelerde özellikle ihale yönetimi, tedarikçi belirleme, en iyi kullanım analizi ve satın alma süreçlerinin belirli kısımlarında kullandığımız bu yöntemin uygulama sahasının her geçen gün arttığını gözlemliyoruz. ARGEPLANO Akademi bünyesinde gerçekleştirdiğimiz eğitim programlarında, söyleşi ve konferanslarda da bu yöntemler sonucu elde edilen başarı hikayelerinden sıkça bahsediyoruz. İş dünyasının dinamizmiyle akademinin bilimsel vizyonunu bir araya getirdiğimizde nasıl başarılı sonuçlar elde edebileceğimizin bilincindeyiz.
Yakın bir gelecekte yapay zekânın ve yazılımların da yardımıyla bir işletmenin tedarikçi listesine girebilme yöntemleri çok kriterli karar verme süreçlerine göre şekillenecek ve projelerin işletme yönetimleri ve uygulama süreçleri daha kaliteli bir metodolojiye sahip olacaktır. Değer üretme vizyonuyla hareket eden her yatırımcının bu konuda farkındalığa sahip olması gerektiğini düşünüyorum.
Sağlıklı zamanlar dilerim, selam ve saygılarımla…