Sağlık turizmi uluslararası alanda sektörün yükselen değeri konumunda bulunuyor…
Dünyada farklı içerik ve konseptlere sahip çok sayıda turizm çeşidi bulunmakta. Genel olarak macera turizminden kuş gözlemciliğine kış turizminden yayla faaliyetlerine dağcılıktan su altı dalış aktivitelerine kadar geniş bir yelpazede ele alınabilecek bu alanlara, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızca listelenen golf turizmi, yat turizmi, ipek yolu, kongre turizmi, hava sporları, sağlık ve termal turizm gibi başlıklar da eklenebilir.
Hemen hemen tüm turizm çeşitlerinin insanların kişisel tercihlerine, ilgi alanlarına, zevklerine ve eğlence kültürlerine göre şekillendiğini biliyoruz. Ekonomik durum, dünya konjonktürü, geçmişten gelen alışkanlıklar ve yeni trendlere göre yerli veya yabancı turistlerin tatil organizasyonlarını planladıkları bir gerçek. Turizm sektörünü etkileyen içsel veya dışsal sebeplerle ülkelerdeki turizm istatistiklerinin dönemsel olarak farklılık gösterdiğini de resmi veriler sunuyor bizlere. Hayatın olağan akışındaki değişen şartlar veya insan önceliklerindeki sıralamalar dahilinde turistlerin tatil programlarını iptal ettiklerini veya ertelediklerini de görmekteyiz. Bu durum tüm turizm çeşitleri için geçerlidir. Ama biri hariç! Sizce bu alan ne olabilir? Evet doğru bildiniz: Sağlık Turizmi. Konu sağlık olunca akan sular duruyor. Çünkü pek çok şeyi erteleyebilirsiniz ama konu sağlıkla ilgiliyse erteleyemezsiniz.
Sağlık alanıyla turizm başlığını birleştirdiğimizde çok boyutlu bir hizmet sahasının kapıları açılıyor önümüze. Her ne koşulda olursa olsun sağlığımızın iyi olması birinci önceliğimiz olacağından yola çıkarak, sağlık turizminin sürdürülebilir ve negatif dış faktörlerden en az kuvvetle etkilenen bir hizmet alanına sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Dünyada ve ülkemizde sağlık turizminin önemi son zamanlarda hızla yükselmekte ve büyük bir potansiyele sahip alternatif turizm çeşidi olarak değerlendirilmektedir.
Sağlık turizmini, sağlığına kavuşmak veya daha sağlıklı olmak için insanların yaşadığı ülkeden başka bir yere tedavi veya kişisel bakım amacıyla seyahat etmesi olarak tanımlayabiliriz.
Sağlık turizmi sadece hastanelerde veya sağlık merkezlerinde tedavi için gidilen bir turizm çeşidi olarak değerlendirilmemelidir. Bu alan çok daha geniş boyutlu düşünülmelidir.
Sağlıklı yaşam için destek ve katkı sunan her türlü turizm aktivitesini sağlık turizmi çerçevesinde kabul etmek gerekmekle birlikte sağlık turizmini 3 ana başlıkta değerlendirebiliriz. Hastanelerde kontrol, tedavi, ameliyat vb. işlemler kapsamında ele alınan Tıp Turizmi; termal turizm tesislerinde, kaplıcalarda, talassoterapi merkezlerinde, rehabilitasyon, kürleme, dinlenme vb. hizmetler sunulan Termal Turizm; geriatrik tedavi merkezi, doğayla bütünleşik tesisler veya yaylalarda sosyal aktivitelerle birlikte uzun süreli konaklamaları barındıran Yaşlı ve Engelli Turizmi bu ana başlıkları oluşturmaktadır. Global ölçekte diğer ülkelere göre çok iyi imkanlara ve kaynaklara sahip ülkemizde birçok değerli tesis bulunmaktadır. Bunlara bir örnek; Yalova’da dünyaca meşhur Termal kaplıcalarındaki 2200 metre derinlikten geldiği saptanan termal suyu, içinde taşıdığı maddeler nedeniyle 1911 yılında Roma’da yapılan Dünya Termal Suları Değerlendirilmesinde Dünya Birinciliği Ödülünü kazanmıştır. Ayrıca ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakları en iyi şekilde kullanarak sektörün gelişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni konseptlere sahip çok sayıda yatırım yapılması da mümkündür.
Dünyada sağlık turizminin tercih edilmesinin temel sebeplerini tedaviyle birlikte tatil yapma isteği, daha kaliteli hizmet alma, alternatif veya destekleyici tıp yöntemleriyle sağlığına kavuşma, daha sağlıklı olmak için kişisel bakım yaptırma, özellikle termal su kaynaklarına sahip bölgelerin kendine has pozitif özelliklerinden faydalanma isteği gibi çeşitli noktalarla ele alabiliriz. Özellikle dünyanın soğuk kuzey bölgelerinde yaşayan insanların termal turizm alanına büyük ilgi duyduğunu biliyoruz. Proje süreç yönetimi mantığı çerçevesinde doğru bir planlamayla ve iyi organize edilmiş bir sistemle çok başarılı yatırımlar gerçekleştirebiliriz.
Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar ve yaklaşımlar doğrultusunda sağlık turizmi dünyanın hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler bu alanda akreditasyon ve standartları belirleyen düzenlemeler yapmakta, bu turizm çeşidi için gelişen ziyaretçi profillerini analiz etmekte ve sağlık turizmine yönelik geliştirilen projeleri desteklemektedirler.
Uluslararası sağlık hizmetleri alanında Türkiye’de sunulan hizmetlerin tanıtımını yapmak, kamu ve özel sektörün sağlık turizmine yönelik faaliyetlerini desteklemek ve koordine etmek üzere Sağlık Bakanlığı’nca faaliyete geçirilen USHAŞ tarafından önemli çalışmalar yapılmaktadır. Kurum tarafından sunulan bilgilere göre Ülkemizin turizm gelirlerinde sağlık harcamalarının payı gün geçtikçe artmaktadır. 2020 yılı itibariyle bu oran %4,5 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
2019 yılında sağlık turizmi kapsamında ülkemizde 700 bine yakın hasta sağlık hizmeti almıştır. Sağlık ve tıbbi nedenlerle Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi ve yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri 2019 yılında 1 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. Pandemi etkisinin azalması sonrası her geçen zaman zarfında sağlık turizminin gelişim göstereceği öngörülmektedir.
Uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşlar sırasıyla; kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz şeklindedir. Burada belirtilen her bir başlık kendi içerisinde büyük potansiyele sahip iş alanları olarak karşımızda durmaktadır.
Sağlık turizmi dediğimizde termal turizmi de ayrı bir bölüm olarak ele almamız doğru olacaktır. Ülkemizin sahip olduğu çok değerli termal su kaynaklarının değerlendirilerek uluslararası turizm yatırımları açısından özellikle kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinden gelecek turistlerin hem nitelikli hizmet almalarının sağlanması hem de sağlık alanlarında gerekli tedavi çeşitliliğinin oluşturulmasıyla büyük bir pazar potansiyeli mümkün olacaktır.
Sonuç olarak sağlık turizmi içerisinde çeşitli alt hizmet başlıklarını da barındıran, insanların daha iyi imkanlarda farklı bir ülkede sağlığını tekrar elde etmesi için yapılan turizm çeşidi olarak hızla yükselen bir sektördür. Sağlık turizmi kapsamında bugünü ve geleceği modelleyen iş planları oluşturularak ve ülkemizin doğal kaynakları en iyi şekilde değerlendirilerek sürdürülebilir bir iş ortamında çok başarılı yatırımlar gerçekleştirilebilir.